Sivas 2 temmuz 1993 ün üzerinden 18 yıl geçti. Bir başka ifadeyle o gün doğanlar bugün 18 yaşında.18 yılda hukuk adına, adalet adına yapılanlar vıcdanları kanatmaya devam ediyor. İnsanlıktan yoksun nasibini alamayanlar ise, Sivas Madımakla anılmak istemiyor, söylemi ile adete unutun Madımağı demek istiyorlar.
Demokratlar ve Alevi kızılbaşların mücadelesi, Madımak utanç müzesi oluncaya kadar bu onurlu duruşlarını sürdürmelidirler, sürdürmelidirler çünkü orada yaşananlar insanlık için ibret vericidir; bir daha aynı vahşet yasanmasın diye sürdürmelidirler mücadelelerini.

Amellerine ulaşmak için din üzerinden din kulufuna bürünen yaban sürüleri cuma günü Camiden çıkarak 33 canımızı yakmadılarmı? Din duyguları istismar edilerek girişimlerde bulunulmadımı?
Adelet kavramıda ne yazıkkı aynı doğrultuda işlevini sürdürüyor. Sürekli Adaletten dem.vuruyorsanız adalet kılıfina bürünerek kendiniz için adalet var başkaları için adalet kavramı sözde öteye gitmemelidir, tıpkı isminde adelet kavramı bulunan 12 Haziran seçimlerinde seçilen miletvekillerine yönelik, başka adaymı bulamadınız diyen AKP gibi. Tıpkı yılar önce saflarını belirleyen bana sağcılar adam öldürtüyor dedirtemezsiniz diyen ve Sivas Madımak olayları sonrasıda “GÜVENLİK GÜÇLERİ İLE HALKI KARŞI KARŞIYA GETİRMEYİN!” diyen dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel gibi. Tıpkı “OTELİ SARAN VATANDAŞLARIMIZA BİR ŞEY OLMAMIŞTIR!” diyen dönemin başbakanı Tansu Çiller gibi. Bu söylemler sözde bir hukuk devletinde en yetkili ağızlardan çıkan adalet anlayışının yansımalarıdır. Siyasilerin bu tür beyanatları açık ve seçik bir şekilde ortada dururken adeletten bahs etmemiz mümkünmüdür?
Gectigimiz mayıs ayının 30`unda medyada Sabah gazetesinin haberine göre, 2009 yılında Sivas Emniyet Müdürlüğü’ne başvuran bir gizli tanığın ifadeleri üzerine yeniden açılan Madımak Katliamı’nda PKK izine rastlandı. Yaklaşık 2 yıldır çok gizli bir soruşturma yürüten savcılık şüpheli 4 kişiyi tespit etti. Yapılan incelemede 4 kişinin de PKK terör örgütü üyesi olduğu ve hiçbirinin şu an hayatta olmadığı belirlendi.
Madımakta 4 PKK`lı başlıklı yazının hukukı ve yargısal bir durum nedeniyle yorum yapılmasını bir tarafa bırakarak olaya ilişkin durum degerlendirmesinde bulunalım.
Bu yazi ile soruşturmanın gizlilik ilkesi Sabah, Zaman Star gibi gazetelerde yayınlatılarak hukuk ihlal edilmiyormu?
12 haziran seçimleri öncesi secimlere kısa bir süre kala Şehitlerimizin üzerinden siyaset yapılmıyormu?
Gazanız mübarek olsun diye bağıran Temel Karamollaoglu, yak yak diye bagıranlar, etkinliğin günler öncesinden yerel basında tahrihkar yazılar yazıp yayınlatanlar, gerici bildiriler basıp dağıtanlar, olay günü Madımak önüne taş yığan Sivas belediyesi, Pir Sultan Abdal heykelini yerlerde sürüklüyenler, sekiz saat boyunca duyarsız kalan Emniyet yetkilileri, askeri yetkililer sanıkların avukatlığını yapan Şevket Kazan gibileri ve siyasi oteritenin takındıkları tutumları görmemezlikten gelebilirmiyiz?
Soru soruyu açıyor, yoksa bunlardamı PKK`lıdır? diyede sorma gereği duyuyoruz. Bu tür girişimlerin bir tek mantığı olabilir oda gerçek sorumluları aklamak temize çıkarmaktır.
Öncelikle kendi öz gücümüze ve örgütlülügümüze güvenmemiz bir zorunluluktur. Devletin Alevi Açılımı adı altında yaptığı çalışmaların samimiyetten uzak kendi Aleviliğini yaratmaya yönelik çabalarını gördük.
Alevi kurumlarının bugün dünden daha çok birlikteliğe ihtiyacı vardır. Bu birlikteliği saglayamazsak Alevilerin sunni gibi yaşamalarının önüne geçemeyiz, işte o zaman kurumlarımızın varlığınında bir anlamı olmaz. Türkiyede bir çok Alevinin bugün sunni gibi yaşadığı gerceğini görememezlikten gelemeyiz. Alevilik sadece cenazeden cenazeye var. Birde buna Mevlüd geleneginin eklendiğini görüyoruz. Alevi Kurumları bilinçli bir çalışma gercekleştiremezlerse 15-20 yıl icerisinde Alevilerin topluca asimile olma olasılığı kacınılmaz bir hal alır.
Asimile edilen ve edilmek isetenen degerlerimizi yaşatmak için onurlu duruşumuzdan taviz vermeden ecdatlarımıza yakışır biçimde mücadelemizi sürdürmemiz gerekiyor. Çocuklarımıza insanca onurlu bir yaşam bırakabilmek için haksızlıklara karşı mücadelemizi sürdürmeliyiz.
Bu duygularla Şehitlerimizi saygı ile anıyoruz.
A A B F  Bavyara İnanç Kurulu
Başkan:
Hasan Erdoğan