Arifi billah mertebesine ermiş (velilik derecesine) ulaşmış kırk ulu kişi. Hz. Ali’yle birlikte Fatıma Ananın da bulunduğu bir araya gelen arifler topluluğudur. Varlıktan, benlikten, geçerek velilik mertebesine ve katına ermiş Arifler topluluğudur.
Alevilik’teki mistik yapıyı vahdeti vücud felsefesini ve kemal aşamasını simgeleyen kırklar Meclisi, senliğin benliğin kalktığı, herkeşin eşit sayıldığı, kırkının bir, birinin kırk göründüğü birlik makamıdır.
Kırkların, içersinde 17’sinin bacılardan oluşması Alevilik’te kadına verilen önemin ve eşit değeri de vurgular. Alevi aynül cemleri, tasavvuf inancına göre kırklar meclisine dayandırılır.
İlim kapısı dediğimiz Hz. Ali bu arifler meclisinin (velayet makamının)başkanıdır. Velayet Şahı’dır.
Biz kırklarız taptığımız Ali’dir
Kırkımızın herbiri cömert velidir
Şah-ı Merdan cümlemizden uludur
Medet Allah, ya Muhammed, ya Ali
..
Kırklar meydanına vardım
Gel beri ey can dediler
İzzet ile selam verdim
Gir işte meydan dediler
..
KIRKLAR MEYDANI
Kırkların toplandığı yer. Aynı cem evlerin orta bölümü sorgu ve görgü işlemlerinin yapıldığı dar meydanıdır.
KIRKLAR ŞERBETİ
Kırklar meclisinde ,Hz Muhammed tarafından, Selman-i Farsi’nin getirdiği üzüm tanesinden ezdirilip dağıtıldığına inanılan üzüm suyu. Ayn-i Cem’lerde dağıtılan şerbet veya dem.
Kırklar bir şerbet içtiler
Can ile baştan geçtiler
Cezbe-i aşka düştüler
Ettiler kırklar semahı