AABF İnanç Kurulu’nun Açıklamasıdır
06-11-2010 tarihinde Hanau Cemevi’nde yapılan AABF İnanç Kurulu’nun, seçimsiz
genel kurulunda SEMAH konusunda aşağıdaki şekliyle görüş birliğine varılmıştır.
Semah,
Ariflerin aleti,
Muhiplerin ibadeti,
Taliplerin maksududur.
Haşa ki, bizim semahımız oyun değildir,
İlahî bir sırdır, mecazi değildir.”
Hacı Bektaş Veli
Yol göstericimiz Hünkârımızın dizeleriyle de çok açık bir şekilde ifade olunduğu gibi, SEMAH, alevi inancının temel taşlarından biridir; Alevilikte semah, bu inancın ibadetinin temeli olan ayin-i cemin bir parçasıdır, hizmetlerinden biridir. Başka bir ifadeyle, bir ritüel, inanç derinliğinin sembolik anlatımıdır. Semah sırası gelmeden önce ve semahtan sonra diğer hizmetler vardır.
Semahın kendine özgü kuralları vardır. Cemin Mihraçlama evresinde inancın doruk noktaya ulaşması olgusudur. Semah bu hizmetlerden kopuk düşünülemez, düşünülecek ve yapılacak olursa anlam kaybına uğrar. Binlerce yıldır her türlü zorluklara, baskılara, katliamlara dayanarak, karşı koyarak günümüze ulaşan inanç değerlerimizi korumak, yaşatmak, çoğaltmak bizlerin birincil görevleridir. Son yıllarda kendini ifade etme, yaşatma çabasında olan Aleviler bu yolda büyük mesafe kazanırken, aynı zamanda kültürel ve inançsal değerlerimiz de bir meta gibi sunulmaya, bu doğrultuda „pazarlar“ oluşmaya başladı. Değer değil, ürün haline getirilen Alevilik dejenere edilmeye, içi boşaltılmaya, işi sadece çıkar, gösteriş, şan ve şöhret için bir basamak olarak
kulanan çevrelere malzeme olmaya başladı. Aleviler, bir yandan varlık mücadelesi verirken, bir yandan da bu yozlaşmayla uğraşmak zorunda kalıyorlar.
Yüz yıllardan beri Alevi inancına uygulanan zülüm, bugünde dünün devamı olan zihniyetin uygulamalarıyla sürdürülmektedir. Bir inancı yok etmenin en başarılı yolu o inancın değerlerinin içini boşaltmak, kutsallarını ve olmazsa olmazlarını sıradan hale getirmekten geçer. İnanç ritüellerimiz içerisinde en çok aşındırılan, olur olmaz her yerde sıradan bir folklor gösterisi halinde sunulan, yazılı ve görsel medya’da para kazanma ve reklam aracı yapılan da
ibadetimizin bir parçası olan SEMAH olmuştur.
Değerli Canlar,
Alevi inancının tanıtılması ve öğretilmesi sırasında elbetteki semahlarımız dönülecek; Ancak, saygınlığın olmadığı, uygun ortamların bulunmadığı yerlerde semah dönmek ona yapılacak en büyük saygısızlıktır. Kendimizin saygı duymadığımız değerlerimize başkalarından saygı bekleme hakkımız da yoktur. Atalarımızın, ulularımızın binbir meşakkatle bizlere ulaştırdığı bu kutsal miraslarımızı eğlence malzemesi yapmak, ulu orta yerlerde rastgele istenildiği şekilde yapmak, bu değerlerimizi yozlaştırmaktan başka bir şey değildir. Asimilasyon tehlikesinden daha büyük bir tehlike arzeden bu duruma karşı çıkmak her Alevi kurumunun, kuruluşunun, her Alevinin, Alevi değerlerine saygı duyan her insanın görevidir. AABF İnanç kurulu olarak yaptığımız yıllık genel kurulumuzda kabul edilen ortak görüş: bundan böyle Semahlarımızı koruyabilmek ve gelecek nesillerimize tahrip etmeden teslim edebilmek için, düne kadar gizliliğini koruduğumuz semahlarımızı cemlerimizin, erkanlarımızın olmadığı yerlerde, ona gösterilecek saygınlığın bulunmadığı ortamlarda dönülmesinin doğru olmadığıdır. Konfedarasyonumuza bağlı tüm kurum ve kuruluşların bu görüş doğrultusunda büyük bir özen göstereceğine, bu eşsiz
değerimize sahip çıkıp onu yaşatacağına, inancımızın temel ögelerinden birinin bir folklor türü, bir oyun, bir eğlence aracı olarak sunulmasına göz yummayacağına inancımız tamdır. Unutmamak gerekir ki, bir inanç kendi inancını sembolize eden ritüellerin var olduğu sürece ayakta kalır. Sazsız, sözsüz, semahsız Alevilik Alevilik değildir.
Aşk-ı Muhabbetle
Cafer Kaplan
AABF İnanç Kurulu Başkanı